KOMŞUM TOTORO (My Neighbor Totoro),(Tonari no Totoro) ÇÖZÜMLEMESİ

KOMŞUM TOTORO (Tonari no Totoro)

Komşum Totoro, 1988 yapımı japon animasyon filmidir. Hikayesi: bir üniversite profesörü olan babalarıyla Mei ve Satsuki, bir hastanede tedavi gören annelerine daha yakın olmak için bir köye taşınırlar. Çok geçmeden küçük kardeş Mei orman ruhlarını görmeye başlar ve en sonunda Totoro ile tanışır. İki kız kardeşin bu tanışmadan sonra yaşadıkları hikayeler anlatılmaktadır. Hikayenin dışında Mei bir çok anlatımda kullanılan sevimli kız çocuğu karakteri olarak karşımıza çıkmaktadır. Yine aynı şekilde Totoro canlandırıldığı filmden sonra Studio Ghibli’nin simgesi olmuştur ve filmler Totoro’nun görüntüsüyle başlar. Bir anlamda Miyazaki ve Studio ile özdeşlemiştir. Buna ek olarak Toy Story 3’de yine Totoro misafir olarak karşımıza çıkar. Bütün dünyayı etkileyen bu ayıya benzer hayal karakterin farkı Mei’nin kucağında yatışıyla, durakta damla sesine olan coşkusuyla, Satsuki’ye yardımıyla, fidanlarla olan dansı ile anlatmak sanırım yeterli olacaktır. Filmlerinde sürekli olarak doğa ile bütünleşmeyi onun gücünü anlatan Miyazaki bu filmdeki görsel kullanımı ile bunu yenilemektedir. Sanayi ve endüstrileşmenin karşısında olan yönetmen doğayı yok etmeye çalışan insanı da eleştirir. Diğer yandan yemeklerle, ormanın havasıyla, bereketi ve varlığındaki huzuru anlatmaktadır yönetmen. Şehrin karmaşası içinde geçen yaşamların, birbirinden uzaklaşan insanların köy yaşamında nasıl birbirlerine karşı yardımsever oldukları ve sevgiyi göstermelerindeki özgürlük ve buna eklenen hayal gücü. Birçok animasyonun hatta filmlerin başaramadığı bu kuruguyu oturtmayı başaran enden yönetmelerden biridir Miyazaki. 
Filmdeki en dikkat çekici unsurlardan bir tanesi sürekli görmeye alıştığımız kötü olaylar, kötü fantastik karakterler, kötü insan karakterlerinin hiçbirinin olmaması insanı nasıl 85 dakika izlettiğini düşündürüyor. Evet filmin içinde hiç kötü karakter yok ancak, kötü olan izleyicinin sürekli kötü bir olay olacağını bekliyor olması ve sonunda yaşanmaması ise şaşırtan yönlerinden birisi. Ancak filmde kötü olan unsur,  ümitsizlik duygusu.  Kızların annelerinden gelen haberin kötü olması, kardeşin kaybolması. Bunlar normal süreçlerde insanı kendi içinde üzen olaylar. Bu açıdan bakıldığında hiç kötü karakter yok ancak kötünün başka bir olgu olarak işlenişi var denebilir. Babanın kızlarının hayal gücüne olan saygısı ve Totoro’yu gördüğü için saygılarını sunmaları ayrıca dikkate alınması gereken başka bir konu. 
Nine’nin daha yeni tanıdığı insanların evlerini temizlemesi, yardım etmesi ve kızların nineleri gibi olması. Bütün bu anlatımlar tabikide reel dünyanın içinde ve karmaşasında görmeye alışık olmadığımız duygular olsa da Miyazaki bütün olgunluğuna rağmen bunun aslında var olabileceği ve insanın bunu başarabileceğini inancını gösteren filmlerinden bir tanesidir. Babanın kızlarıyla şükranlarını sunduğu sahnede ağacın güzelliğine olan şaşkınlığı karşısında "eskiden insanlar ve ağaçlar çok iyi arkadaştılar” cümlesi ise bütün gerçekleri tek cümlede özetlemektedir. Hasta olan annenin iyileşmesi için doğa içinde olan bir yere gönderilmesi yine doğa’nın gücüne bir göndermedir.
   

İŞİTSEL NİTELİKLİ GÖSTERGELER
Konuşma
Filmde bütün konuşmalar söyleşme olarak yapılmıştır. Bütün karakterler insandır ve insan olmayan hayali karakterle ise konuşmazlar. Bu anlamda filmdeki bütün konuşmalar söyleşme olarak, karakterlerin birbirleriyle diyalogları ile gerçekleşmektedir. izleyici bütün bu söyleşmelere dışardan izleyen gözüyle bakar ancak bütün duyguların daha canlı hissedilmesini sağlamaktadır. Karakterlerin ve kahramanların hisleri(kızgınlık, sevgi, mutluluk, üzüntü, vb.) diyalogları ile desteklenmektedir. Bu açıdan diyalogların hikayeyi ve karakterleri anlatımında çok büyük önemi olduğunu söylenebilir. Mei ve Satsuki bütün duyguları yüksek yaşayan karakterlerdir ve sürekli konuşmaktadır, bunun yanı sıra Kanta ise çok konuşmayan bir köylü çocuğu ve utangaçtır. Bu söyleşilerden kaçmasıyla anlatılmıştır. Totoro ise konuşmayan ses çıkaran ve konuşulanları anlayan daha doğrusu hisseden kahramandır. Mei ile ilk tanıştıkları sahnede bağırmalarla anlaşan ikili, Totoro ismiyle komşusuyla tanışmış olur. .(52:36) düşen damla sesleri karşısındaki Totor’nun hoşlandığı gösteren sesi yine bir konuşmadır. Ve ardından gelen yüksek ses ile Totoro yağmuru bitirir.(53:38) Totoro elindeki yaprak sarmalını sesle Mei’ye verir ve çıkardığı sesle almasını ister. (55:27) Satkuka’nın annesine mektup yazması ve annesinin onun sesinden okuması bir dış ses kullanımıdır.(77:67) Ağlayan Satkusaka’ya dokunan ve onu eline alan Totoro se bu hareketiyle iletişim kurar ve yardım edeceğini gösterir konuşma olmasa da bir iletişim ve konuşma biçimidir. Ardından bağırması ile kedi otobüs gelir. Totoro’nun bağırması aynı zamanda rüzgarında oluşmasıdır.

Müzik
Müzik filmde destekleyici rol olarak kullanılmıştır. Söyleşmelerin olmadığı zamanlarda müzikle anlatım kullanılmıştır. Filmdeki müzik kullanımı gelen durum ve daha çok karakterlerin duygu hallerini göstermek için kullanılmıştır. İlk taşındıklarında kızların eve gördükleri heyecan ritimli müzikle gösterilmiştir. Aynı şekilde toz tavşancıklarını aradıkları sahnede aynı ritimli müzik kullanılarak yinelemeci, kavram oluşturduğu söylenebilir. Yine buna ek olarak mutlu anların duyguları müzikle desteklenerek verilmiştir. Annelerini ziyaret ettikten sonraki müzik ise sesinde olduğu müziktir bu rahatlık veren ve çocuklarında anneleri görmelerindeki meraklarını giderdikleri ve rahatlama hissetmelerine destek niteliğindedir. Mei’in kurbağa yavrularını gördüğü sahnedeki bir şey keşfetme duygusu farklı bir müzikle verilmiştir. Kovayı arayışı ve buluşu müzikle anlatılmıştır. Küçük meşe palamutlarının peşinden gidişi ritimli müzikle desteklenmiştir. Bu müzikle daha sonra hayali hayvanla karşılaşıp onu kovalaması önceden seyirciyi hazırlaması olarak gösterilebilir. Hayali yaratıkların Mei’nin gördükleri kaçma sahneleri yine müzikle anlatılmıştır. Totoro ile tanıştığı sahnede ise hiç duymadığımız bir müzik kullanılır sesle kullanılan bu müzik bize yeni karakteri tanıtırken merak uyandırır. Orman ruhuna şükranlarını sundukları sahnede başka bir müzikle anın duygusu anlatılmıştır. Babalarını durakta bekledikleri sahnede ise değişen müzik bir süprizin olacağını haber vermektedir. Satsuki’nın Totoro’yla karşılaştığı sahnede kullanılan müzik şaşkınlığını desteklemektedir.(52:36) ve öncesindeki müzik kullanımı bu tanışmanın nasıl gideceği hakkında izleyiciyi merakta bırakmaktadır ve aynı şekilde bu merak Satsuki’nın da merakını göstermektedir.(55:27) Satsuki ve annesinin mektup yazıp, okuduğu sahnede dış ses müzikle desteklenmiştir ve bu yanı zamanda ikilinin arasındaki özel bağı göstermektedir.(57:58) Totoro, arkadaşları, Mei ve Satsuki’nın tohumlar için dansı bir tür ayin ve filmin en önemli sahnelerinde bir tanesidir çünkü asıl bu noktada çocuklar orman ruhuyla tanışırlar ve doğanın gücünü ve muhteşemliğini keşfederler ve kullanılan müzikle bir ayin bir keşif duygusu hissettirilir.(72:48) Satsuki’nın Mei’yi aradığı sahnedeki müzik ise durağan ve hüzünlüdür.(78:52) kedi otobüsün gelişiyle müzik devreye girer ve işlerin yolunda gideceğini haber verir.

Dipses
Filmin mekanı hakkında izleyiciye gösterilen akan su dipsesle desteklenmiştir. Bu bulunulan uzam ile bilgi vermektedir. Ayrıca arabaların sesleri ve araba sesinin farklılığı köye ait bir yer olduğu ve doğaya yakınlığı göstermektedir. Yine gece esen şiddetli rüzgar, ağaçların sesleri ve uğultular bize bulunulan mekanla ilgili bilgi verir. Yine çürümüş tahtanın görüntü ve sesle desteklenmiştir. Kuş sesleri aynı zamanda günü yani zamanı simgelemektedir.(41:33) Mei ve Satsuki’nın nineyi geldikleri sahnede tavuk sesleri buranın çiftlik ve köy olduğu duygusunu ayrıca buradaki insanların köylü oldukları bilgisini pekiştirmektedir.(42:22)Öğretmenin Kanta’nın kafasına vurduğu ve ardındaki gülüşmeler sıralayıcı seslerle desteklenmiştir. Yine okuldan öğrencilerin okuldan çıkışları zille anlatılmış ve görüntüyle desteklenmiştir. Okuldan çıktıktan sonraki yağmur ve şiddeti gök gürültüsüyle anlatılmıştır.(50:28) su gölünden gelen ayak sesleri birinin yaklaştığının habercisidir. Ve bu kişi Totoro’dur. Totoro’nun kendini kaşıması yine bir dipses kullanımıdır.(52:36) düşen damla sesleri yine doğaya gönderme ve dipses kullanımıdır. Kedi otobüsün geldiği sahnede kapının açılışındaki ses bize olması imkansızı anlatmaktadır.(53:38) görmediğimiz ama duyduğumuz rüzgar sesi dipses kullanımıdır ve Totoro’nun gidişini anlatmaktadır.(55:28) baba ve kızların eve gidişindeki kurbağa sesleri zamansal olarak kullanılmıştır ve akşam vakti olduğunu anlatmaktadır.



TEKNİK AÇIDAN GÖRSEL NİTELİKLİ GÖSTERGELER
Işık
Filmde doğal ışık ve nesnel ışık kullanımları farklı anlatımlarla gösterilmektedir. Gün ışığının sıkça görüldüğü animasyon filminde renklerin canlılığı izleyicinin dikkatini çekmektedir ve aydınlatmanın öznel göstergeleri kullanılmıştır. Bunun nedeni mutlu, sevinçli ve canlı karakterlerin hikayesini izleyiciye ışığında kullanımıyla anlatılmak istenmiştir. Filmin içerisinde gölge kullanımları, diğer bir anlatımla ışığın düşme şiddeti yumuşak değil aksine sert verilmiştir. Gün sahnelerinde güneşin kuvvetini anlatan bu sert gölgeler bize karakterlerin uzam içerisindeki yerleri ile bilgi verir ve aynı zamanda zamansal olarak izleyiciye anlatılır. Gece ay ışığının düşüş şiddeti de serttir. Bu izleyici için bir anlatım oluşturmak amacıyla tercih edilmiştir. Işığın kullanımı bize ışığın kaynağı ile bilgi verir. (18:11) Babanın mutfakta yemek yaptığı sahnede ev içerisindeki tepeden inen avize ile aydınlatma karanlıkta belirli bir yöne bakmamızı sağlamaktadır ve diğer yerler karanlıkta kalarak önemli olan yere yönlendirmektedir. (19:20) Akşam çıkan kuvvetli rüzgar ve evin dş çekimlerinde silüet ve dramtik bir anlatım için sert ışık kullanılmıştır. Bunun nedeni izleyiciye “Acaba bir şey mi olacak?” sorusunu sordurtarak, heyecan yükseltilmek istenmiştir.(50:37) Totoro ve kızların duraktaki sahnesinde sadece kçük bir ışık kaynağı ile gösterilmiş ve yağmur damlalarının düşmeleri için gösterilmiştir. Ayrıca burada dramatik bir anlatım vardır, çerçeve açıldığında ikili şemsiye ile yanyana durmakta ve ilk tanışmalarına şahit akılda kalan bir çerçeve gösterilmektedir ve bu görüntü aynı zamanda filmin afişini oluşturur. Totoro’nun gövdesinin belirli bölgelerinin aydınlık ve diğer bir bölgelerin karanlık oluşu fiziki olarak büyüklüğüne dikkat çekmek için kullanılmıştır.(61:66) Gün görüntüsü ile başlayan sahne gündönümü çiçeklerinin canlı renkleri ve gökyüzü ile yağlı boya tablosuna andırmaktadır. Bu izleyiciye doğanın canlılığını göstermek için kullanılmıştır bir ışık göstergesidir.




Renk
Filmin en belirgin ve akılda kalıcı öğelerinden bir tanesi renklerdir. Komşum Totoro filmi tamamen renklerin hakim olduğu ve dramatik anlatımın bu renklerle birebir örtüştüğü bir filmdir. Karakterlerin giyimi, doğanın içerisindeki renkleri Totoro gibi bütün karaketlerin kendilerine özel renkleri vardır. Karakterlerden Mei’nin rengi pembedir. Pembe ve mavi cinsiyeti belirleyen renklerdir. Tıpkı yeni doğacak kız çocuğu için düşünülen renk pembe ise erkek için mavidir. Mei’nin pembe rengi ise onun çocukluğunu ve saflığını ve heyecanını göstermektedir. Romantik bir renk olan pembe ile onun hayal perest yönü desteklenmektedir. O daha büyümemiş bir çocuk ve hayallerinin peşinden giden bir karakterdir. Satsuki ise turuncu ve sarı renkleri ile giyirilmiştir. Sarı güneşin ve canlılığın rengidir, Satsuki de canlı bir karakterdir aynı zamanda turuncu elbisesi ile cesaretli, güven veren, iletişime açık bir yapısı olduğu gösterilmektedir. O hem anne hem de abla rolündedir ve turuncu bu dengeyi ve zaman zaman dengesizliğini temsil etmektedir. Çünkü başka bir anlamıyla turuncu sapkınlığın da rengi olarak tanımlanmaktadır. Kanta ise beyaz atlet ve kahve pantalonuyla çalışan köylüyü simgelerken kafasındaki mavi, resmi şapka ise hayali olan bir çocuk olduğunu  ancak içine kapanık yapısını da simgelemektedir. Mavi şapkası Kanta’nın sorumluluklarının da simgesidir. Okula gider ve tarlada çalışır. Kahverengi pantalonu ise onun dayanıklılığının simgesidir. Totoro ise gri ve beyazdır. Ancak normal karamsar bir anlatım için değil dünyada gördüğümüz o dönem ayıların rengi ve görüntüsü olduğu için kullanılmıştır. Mei’nin kucağına yattığı sahnede onun için bir yatak gibidir; sıcak ve huzuru simgeler. Ancak beyaz rengi onun saf ruhunun simgesidir. Annenin giyimi beyaz renklerdir. Saflık, huzur ve mutluluğun göstergesi aynı zamanda hastane ortamında hasta ve ölümün de göstergesidir. Annenin durumun belirsizliği beyaz renkle desteklenmiştir. Nine ise mavi tonlarında giydirilmiştir. Bunun nedeni dinlendirici özelliğidir. Sorun çözen, yardım eden nine bu renkle betimlenmiştir. Kızlara yardım eder, onlara bakar ve onların hayal dünyalarına saygı duyar ve dua eder. Baba ise iki kostümle betimlenir bir gri iş takımı olan kostüm ki bu düzeni gösterir, işteki düzen gibi. Ancak eve geldiğinde giydiği kıyafetler pembe süveteri hayal perest yönünü kaybetmediğini, mavi pantalonuyla sakin karakteri ve düşsel yönü anlatılmaktadır.

GÖRSEL NİTELİKLİ GÖSTERGELER BEDEN DİLİ GÖSTERLERİ
Filmin genelinde beden dili kullanımı oldukça sık kullanılmıştır. Karakterlerin olaylar karşısındaki hisleri beden dili anlatımlarıyla destekli kullanılmıştır. Kızgınlık, öfke, sevinç, heyecan, coşkuları jest, mimik ve yüz ifadeleriyle desteklenmiştir. Tiyatrodaki gibi büyük hareketler kullanan Miyazaki karakterleri beden dili kullanımlarıyla da anlatmıştır.
Dokunma
Filmde dokunma sıklıkla kullanılan dokunma, sevgi üzerinden anlatılmaktadır. Kızların birbirlerine sarılmaları, babalarının omzuna çıkmaları, Totoro’nun kucağında uyumaları hepsi dokunmanın sevgi anlatımı olarak kullanılmıştır. Filmde Mei için dokunmak merakını gidermek olarak da gösterilmiştir. Toz tavşancıklarına dokunması, kurbağa yavrularına dokunması örnek olarak gösterilebilir ancak Totoro ile karşılaştığı sahnede ona dokunması yine merakını gidermesi için gösterilmiştir. Ayrıca isteklerini ablasına dokunma yoluyla anlatması iletişim biçimi olarak düşünülebilir. Ninenin Mei’yi okula getirdiği sahnede ablasına konuşmadan sarılması bırakmaması için kullandığı bir iletişim şeklidir. Kaybolduktan sonraki bulunma sahnesinde yine mutluluktan ablasına sarılır. Babalarını bekledikleri sahnede uykusunun gelmesi ablasının eteğini çekiştirmesi yine Mei için bir iletişim şeklidir. Filmde sevginin bolca işlenmesi olması dokunmanın sevgi göstergesi olarak çok kullanılmasını sağlamıştır. 
Yönelme
Mei’nin ablası okula gittikten sonra Totoro’nun arkadaşlarını bulması meşe palamuduna yönelmesi ve ardından bakışıyla hayali dostu görmesidir. Bakışla yöneldikten sonra onu kovalamaya başlar. Yine aynı şekilde sesi duyup sese doğru yönelen Satsuki kardeşini ararken bu hareketleri kullanır. Satsuki’nın Totoro ile ilk karşılaştığı sahnede sesle bakışını o tarafa yöneltmesi bir yönelme şeklidir. Yolda babalarını bekleyen kızların ses ve ışıkla aracın geldiği yere bakmaları yine bakışla yönelmeye örnek olarak gösterilebilir. Banyo yaparken ki rüzgar uğultusu ve şiddetli ses tepki yukarıya bakış ve gözlerde ne olduğunu anlamadıkları ifade ile gösterilmiştir.

Görünüş
Satsuki ve Mei’nin kıyafetleri renkli ve canlı ve moderndir. Bu karakterlerin genel görüntüsü ile bilgi vermektedir. Pembe elbiseli Mei daha romantik ve duygusaldır ayrıca sevimliliği ile en küçük kardeş olarak sadakatinde rengi olan pembe kıyafetle resmedilmiştir. Abla Satsuki ise turuncu renk ile yine heyecan ve coşkunun temsili olurken aynı zamanda anne- abla arasındaki dengeyi kurmaya çalışan karakterdir. Babanın takım elbisesi ise ciddi ve saygın bir işte çalıştığını gösterirken, gözlük takıp kitap okuması aydınlığını göstermektedir. Kanta ve nine’nin kıyafetleri, şalvar gibi başa bağlanan yemen örneği ile köylü imajını göstermektedir. 
Baş Devnimleri
Filmde kullanılan baş devinimleri genellikle bir durum karşısında evet, hayır anlamına gelmektedir. Kanta bunun en iyi örneğidir. Konuşmaktan utanan çocuk Satsuki ile olan iletişimde sürekli baş devinimlerini kullanmıştır. (23:38) hastanede annesinin “Mei’in saçlarını sen mi yapıyorsun?” dediğinde  Satsuki baş hareketiyle evet yanıtını verir. Babalarını bekledikleri sahnede Mei’in uykusunun gelmesi ve ablasının nineye götürmek istemesine karşı kafasını iki yana sallaması gitmek istemediğinin göstergesi olarak kullanılmıştır.
Yüz İfadeleri ve Gözler
Filmin genelinde kızların şaşkınlıkları, sevinçleri, üzüntüleri, öfkeleri yüz ifadeleriyle aşırı olarak gösterilmektedir. Eve ilk geldikleri sahnedeki eve olan duyguları yüzleri gülen kızlarla sevdiklerini göstermektedir. Toz tavşanlarına, Totoro’ya ve arkadaşlarıyla ilk tanışmaları yine gözlerinicve ağızlarını açarak göstermeleri şaşkınlıklarını desteklemektedir. Kedi otobüsün gelişi ve ona hayran ve korku dolu hisleri bakışlarıyla gösterilmiştir.(08:53) te babalarının banyonun kapağını açtıklarındaki kafalarını yukarı kaldırmaları ve gözlerini açmaları meraklarını göstermek ve korktuklarını anlatmak için kullanılmıştır.(13:30) Mei’nin nineyi ilk gördüğündeki kırku ifadesi gözlerini açarak anlatılmıştır.(17:08) Kanta’nın elinde sepetle gelip Satsuki’la karşılaştığı sahnedeki kaşlarını çatması gözlerini açması ise utangaçlığını ve şaşkınlığını gizlemek için kullanılmıştır.(17:31) Satsuki’nin ev perili cümlesine karşı şaşıran Satsuki gözlerini açar ve konuşmaz, şaşkınlığını gözleriyle anlatır. Sonrasında kaşlarına çatması ve dil çıkarması sinirini ve umursamadığını göstermek için yapılan yüz ifadeleridir. Filmde memnuniyet ve mutluluk gülümsemeler ve kahkahalar ile gösterilmiştir. Ancak bu gülümsemeler ağızların sonuna kadar açılmasıyla gösterilir. Diğer bir deyişle büyük hareketlerle.(26:15) Satsuki’nın arkadaşıyla buluşmasındaki heyecanına Mei ve babasının şaşkın yüz ifadeleri ve gözleri ile verilmiştir.(49:16) Mei’in yüz ifadesi ve gözlerinin kısıklığı uykusunun geldiğinin göstergesi olarak kullanılmıştır. Durakta yağmurun altında Satsuki’nın şemsiyesini Totoro’ya verdiği ve yağmur damlalarının sesinin hoşuna gitmesi Totoro’nun gülümsemesi ile anlatılmıştır.
Duruş
Ninenin kambur duruşu ve ağır hareketleri yaşlılığın simgesidir. Nineyle ilk tanışmalarında Satsuki’nin ve ninenin eğilmesi tanışma ve saygının göstergesidir. Kanta’nın duruşu içine kapanıklığını ve utangaçlığını gösterirken. Kızların hareketli ve değişen duruşları renkli karakterlerinin göstergesi ve dışa dönük yapılarını göstermektedir. Babanın sakin duruşu güvenilir hissi vermektedir.
Jestler
Filmin ilk sahnesinde arabayla köye geldiklerindeki yoldaki bisikletliye el sallamaları merhaba demenin jest göstergesidir. Kantan’nın kızlarla ilk karşılaştığı sahnede panikle arkasına dönmesi yine vücut dili olarak utanma ve şaşırmayı göstermektedir. Kızların eve ilk geldiklerindeki bahçede yaptıkları dans ve parende hareketleri mutlu olduklarını gösteren jestlerdendir.(17:18) Kanta’nın sepete nida ile cevap vermesi ve yineleyerek uzatması alması için kullanılan bir jesttir. Uzatarak sepeti almasını ister.(17:26) Kanta’nın bahçeye çıkıp iki elini ağızının yanına götürerek bağırması istediği şeyi yüksek sesle anlatmak istemesidir.(37:20) Mei’nin Totoro’yu anlattığı sahne tamamen Mei’nin el ve kol hareketlerini kullanarak anlattığı sahnedir. Onun büyüklüğünü ellerini yukarı doğru açarak betimler.
ANLATISAL NİTELİKLİ GÖSTERGELER
Kişi
Filmde kişiler insanlar, düşsel hayvanlar ve nesnelerden yararlanılmıştır. Mei, Satsuki, babası, Kanta, Nine, anne ve köylüler insan karakterlerini oluşturmaktadır. Diğer yandan Totoro, toz tavşancıkları, Totoro’nun yardımcıları hayali karakterlerdir. Kedi otobüs ise hem nesne hem de hayvan karakteri olarak betimlenebilir. Filmdeki ana kahramanlar üç kişidir. Mei ve Satsuki iki kız kardeş ve komşu Totoro ana kahramanlardır. Bu üçlünün etrafındaki iletişim ve ilişkiler üzerinden hikaye anlatılmaktadır. Totoro’nun yardımcıları, baba, anne, nine, Kanta gibi karakterler yardımcı karakterlerdir. Nine yardımsever ve anaç bir karakter olarak çizilmiştir. Baba sakin, bilgili ve çocuklarının hayal dünyasına saygı duyan bir karakter olarak betimlenmiştir. Kanta utangaç, köy kurallarında yaşamayı öğrenmiş, kızlarla konuşmaktan kaçınan, şaşkın ancak her şeyin farkında ve içine kapanık bir çocuk olarak tasvir edilmiştir. Totoro fiziki olarak çok büyük olmasıyla gücünü gösterirken yaptıkları hareketlerle iyi ve yardımsever bir kahramanı canlandırmaktadır ki kendisi ormanın ruhudur. Mei heyecanlı, hareketli, meraklı ve sevgi dolu bir kız çocuğudur. Mutlu olmak ve hayali kahramanlarla vakit geçirmek onun en büyük eğlencesidir. Satsuki abla ve anne arasındaki dengeyi kurmaya çalışan karakterdir. Annesi olmadığı için babasına yardım eden iyi kız çocuğu ve kardeşiyle ilgilenen, onu seven bir abla- anne rolünü üstlenmiştir. Filmdeki bütün karakterler iyidir ve hiçbiri bir başkasına zarar verme ya da üzme düşüncesinde değildir. Bu yönüyle animasyon diğerlerinden ayrılır. Filmde hiç kötü yoktur. Kötü olan kahraman, karakter de yoktur.
Uzam
Miyazaki’nin genel animasyonlarına bakıldığında bu filmi de doğa ile iç içe olan bir mekan, ormanın yanında bir köyde geçmektedir. Göller, şelaler , tarlalar ve alabildiğine yeşil alanlar köyün bütün havasını taşımaktadır. Ayrıca Totoro’nun yaşadığı alan yine sakin ve huzurun olduğu ormanın içindeki bir yer olarak gösterilmiştir. Filmde kullanılan uzam genel olarak dış uzamdır. Tarla, evin bahçesi, Totoro’nun mekanı gibi. İç uzamlar ise, okul, ev, hastane olarak gösterilebilir. Coğrafi olarak bulunan yerle ilgili sadece bir sahnede Satsuki’nın babasını aradığında Tokyo’da bir üniversitede çalıştığını ve mekanın uzak doğuda geçtiğini anlarız ancak filmde yerin neresi olduğu çok önemli olmadığından bu bilgi sadece coğrafi olarak gereklidir. Filmde kullanılan dramatik uzamlar ise içli dışlı olarak tanımlanabilir. Çünkü sevgi, sarılma ve coşkuların yaşandığı durumlarda dokunma etkili olarak kullanıldığından içli dışlı uzam sıklıkla kullanılmıştır. Filmde genel bir uzam olduğundan bahsetmek daha doğru olacaktır. Çünkü izleyici için filmin köyde ormanın içinde geçtiği bilgisi yeterlidir, uluslararası bir alandır ve mal etmek yada milliyetçi duygular, aitlik duygusu bu alanda yoktur. Hayal gücüyle bütün çcocuklar hatta biraz daha büyükleri Totoro’yu görebilir.
Zaman

Filmin içerisindeki zaman kullanımı gece kurbağa sesleri ve gökyüzü ile görüntülenirken, gündüz kuş sesleri ile desteklenmiştir. Totoro’nun Mei ile ilk tanıştığı zaman ise zamansızlık gibi düşündürür ancak filmde gece- gündüz zamanları normal hayattaki gibi düşünülerek kullanılmıştır. Akşam havanın kararması, ışıkların yanması, gündüz havanın aydınlanması bunlar filmin normal bir zaman içerisinde geçtiğinin göstergesidir. Buna ek olarak gölgelendirmeler bize saatsel olarak bilgi verir. Günesin gölgesinin düşmesi, aksam aydınlık ve karaklıktaki gölgeler gerçek zamana ait göstergelerdir.  Filmin geçtiği zaman ise eskiler ancak çok eski zaman değildir, diğer bir yandan günümüz kostümleri hakimdir. Kızların giyim tarzı kendi zamanına göre yani filmin geçtiği zamana göre giydirilmiştir. Günümüze kıyaslandığında ise film yakın geçmiş olarak nitelendirilebilir. Filmde kardeşini arayan Satsuki’nin öğlen başlayan arayışı akşam gün batımına kadar devam eder. Bu izleyiciye zamansal olarak gerçek bir zamanın içinde geçen hikaye olduğu duygusunu verir. Günün batımını gölge ve havadaki pembelikten anlaşılmaktadır. Hayali yada sürekli aynı zamanda geçen bir hikaye değil, reel olarak yaşanılan zamanda geçen bir hikayenin içerisindedir izleyici. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

PİXAR KISA FİLM ÇÖZÜMLEMESİ (Beden dili nitelikli Göstergelere Göre) “ ONE MAN BAND” ( TEK KİŞİLİK ORKESTRA)

Fritz The Cat Animasyon Film Çözümlemesi (Beden dili göstergeleri, işitsel göstergeler ve anlatısal gösterlere göre)